Gazeteci Recep Yeter sormuş.
Merhaba Recep bey,
Arkadaşlar mailinizi bana ilettiler.
Evet, Düşünce Suçu(!?)na Karşı Girişim 1995’te başlayan ve onu izleyen yıllarda yoğun olarak yaptığı sivil itaatsizlikleri uzun bir süredir yapmıyor, çünkü yapamıyor. Zira:
- Savcılar dava açmıyor, görevlerini yapmıyor. Mahkemeye ve HSYK’ya yaptığımız itirazlar sonuç vermiyor.
- Onlar dava açsa, duruşma savcısı beraat talep ediyor, bütün itirazlarımıza rağmen hakimler beraat veriyor. Yargıtay’dan, hatta AHİM’den de sonuç alamadık.
- Çoğu zaman sanık ve -ne yazık ki- avukatları, ya da avukatların işvereni kurumlar -genellikle gazete patronları- ‘Aman bu olayı fazla dillendirmeyelim, ucuz bir para cezasıyla atlatacağız, hakimleri kızdırmayalım’gibi endişelerle bilgilerin bize ulaşması için yardımcı olmuyor.
Ancak sorunuzun hemen altında, bu konuda çifte standart uyguladığımız gibi bir serzeniş de yatıyor, yanılıyor muyum?
Böyle değil ise özür dilerim, ama böyle ise size kızmak yerine, herşeyden önce sizi bilgilendirerek yanlış algıları düzeltmem gerek diye düşünüyorum.
Sitemizde 18 yıllık olayların tümünü bir bakışta bulamayışınız doğal, zira güncel bilgiler geldikçe eskiler geriye doğru itiliyor.
Salih Mirzabeyoğlu olayı hakkındaki bilgileri kulaktan dolma olarak aldım. Devlet tarafından bambaşka bahanelerle suçlanan insanların gerçekten ‘Düşünce Suçlusu’ olup olmadığını araştırıp emin olmadan hemen harekete geçemiyoruz. Çünkü yapabileceğimiz bir tek hata, 99 doğrunun inanılırlığına gölge düşürüyor.
Aynı durum Pınar Selek davası için de söz konusu olmuştu. Zira Mısır Çarşısının bombalanmasıyla suçlanıyordu. Ama avukatları (babası ve kızkardeşi) dosyaya ulaşmamızı sağlayınca emin olduk ve derhal onun için hem ulusal hem uluslararası alanda harekete geçtik.
Mirzabeyoğlu için aynı şey olmadı, sadece Mazlumder’in ve Hukukçular Derneği’nin bazı toplantılarında bazı sözlü bilgilerle sınırlı kaldık. Eğer bu bilgilerin bize ulaşmasına yardımcı olursanız, geç de olsa, onun haklarını savunmaktan geri durmayacağımıza emin olun.
18 yıl boyunca, düşünce suçluları arasında hiçbir zaman ayırım yapmadık.
Yaşar Kemal, Orhan Pamuk, Perihan Mağden, Elif Şafak kadar Nurettin Şirin, Mehmet Kutlular, Mustafa İslamoğlu’nun, Hasan Celal Güzel’in, hatta Prof. Erbakan’ın ve R.T.Erdoğan’ın (tam 5 kez) suç(!?) larına yeniden yayın yoluyla katılıp kendini zorla yargılatmış bir girişimden söz ediyoruz.
Gazeteci olduğunuz için bunları bildiğinizi varsayıyordum ama belki yaşınız çok gençtir, duymamış olabilirsiniz. İsterseniz yukarıda sadece bir kısmının adını verdiğim kişilerden veya Mazlum Der gibi, İHH gibi kurumlardan ya da Abdurrahman Dilipak, Cemal Uşak, Mehmet Bekaroğlu gibi farklı çizgilerde bireylerden de sorabilirsiniz.
Daha da fazlası, telefon numaralarım aşağıda, buluşup konuşabiliriz isterseniz.
Sevgilerimle,
Şanar Yurdatapan
10.09.2018